17 Haziran 2013 Pazartesi

62.MEKTUP; KÖY

Buraya geleli birkaç gün oluyor. Tam anlamıyla bir köy evindeyim, yada odasındayım demeliyim belkide. En doğrusu köy evi müştemilatı diyeyim bari tam olsun. İki katlı olan köy evinin bahçesinde bir odalık dam sadece; ama taşlığın önündeki yoğurt kabında nane ve semizotu yetişiyor. Buradan pay biç diyorum kendime…

Eee artık köy turizmi çok trendy. Eko tatil çok havalı… süt sağıp, meyve topluyosun, tarla çapalayıp, traktöre kavun karpuz yüklüyorsun… beş yüz kağıdı köylünün eline sayıp, şahane tatil yaptım çok havalıyım diye dönüyorsun mahalleye… Benim burada olma sebebimin pek bununla alakası yok. Yine de sebep en az bu kadar saçma olduğu için anlatasım yok.      

Dediklerine göre sık sık domuz sürüsü iniyormuş hava karardıktan sonra;
Tek canımı sıkan karşıdaki evin bahçesinde bağlı olan köpek. Öyle çok havlıyor ki neredeyse bütün gece. Canımı sıkan havlaması değil, bağlı olması. Domuzu görünce çıldırıyor hayvan. Muhtemelen korkuyor,  bağlı olduğu için tedirgin oluyor. Bağlı olmasa…
Domuzların yavru olduğunu söylediler,
hayır çünkü büyük domuz olsa köpeği boğabilirmiş bile.

Köy hayatından hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. Ama sabah kahvaltıda yediğim keçi peyniri izah edilir gibi değil.

sevgiler
Jane

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder